Page 80 - TINA Dergi Sayi 10
P. 80
TINA
Denizcilik Arkeolojisi Dergisi
Araştırmacılara göre Çanak Çömleksiz Kıbrıs Neolitik ölçekli çiftçilik aletleri”nin (oraklar, öğütme taşları,
55
A topluluklarının durumu “avcı-toplayıcılarla” veya havanlar) yanısıra morfolojik olarak evcil olan emmer
“yerleşik köylüler” - “avcı-çiftçiler” olarak farklı şe- buğdayı ve einrkorn buğdayı Mylouthkia’nın en erken
56
kilde değerlendirilmektedir. O dönemde adada birkaç tabakalarından başlayarak var olmuşlardır . Bu du-
59
domuz ve arpanın dışında Bereketli Hilal’de önceden rum , büyük olasılıkla bu türlerin adaya evcil olarak ge-
60
evcilleştirilen hayvan ve bitkilerin hiçbirinin doğal tirilmiş olduklarını göstermektedir; bu sıralarda anaka-
57
halde bulunmayışı önemlidir . Bu nedenle çiftçiliği- rada bitki evcilleştirmesinin henüz başlamakta olduğunu
nin adada bağımsız olarak icat edilmiş olma olasılığı anımsamakta fayda var . Kabuksuz arpanın morfolojisi
61
yoktur . Buradan şu basit sonuca ulaşılabilir: Doğal Shillourokambos’un ilk tabakalarında yabanidir, bu da
58
kaynaklar bakımından yoksul olan bu adaya yerleşme endemik türlerin yetiştirilmek amacıyla getirilmiş olabi-
kararı veren topluluklar çoktan güvenilir bir tarım dene- leceğini ortaya koyar . Örneğin Tell Aswad ve Tell Ain
62
yimine sahiptiler. O nedenle adayı çekici kılan önemli el Kerkh gibi ilk tarım topluluklarının klasik malzeme-
nedenlerden birinin adadaki tarım yapılabilir toprakların lerinden bezelye, keten/kendir, mercimek, antep fıstığı,
varlığı olduğu rahatlıkla öne sürülebilir. yemişler, kökler, yumru kökler gibi yenilebilecek birçok
Çanak Çömleksiz Kıbrıs Neolitik B bitki de kıyısal anakaradan taşınmıştır .
63
Çanak Çömleksiz Kıbrıs Neolitik B yerleşmeleri 9. Shillourokambos ve Mylouthkia’da etle beslenme
binyılın ortalarında kesinlikle terkedilmiştir ve adayı o düzeni önem sırasına göre ağırlıklı olarak domuz, ge-
dönemde altüst eden ekonomik modelin özünde yerel yik, keçi ve sığıra dayanır. Domuzun Çanak Çömleksiz
olmadığı anlaşılmaktadır. Anakaradan gelen ve hem Neolitik A’dan kalan endemik bir tür mü olduğu, dış
toprağı işleyip hem de hayvancılık yaparak artık kalıcı kaynaklı mı veya her ikisinden de mi olduğu belirsizdir.
bir üretim kapasitesi oluşturmuş olan deneyimli çiftçiler Ancak diğer sürü hayvanları adaya taşınmıştır. Alage-
adada kalıcı olarak yerleşebildiler ve bunu yeni yer- yiğin taşınmasından sonra doğaya serbest bırakıldığı
leşmeler kurmak suretiyle yaptılar. Çok çeşitli “küçük düşüncesi yaygındır .
64
In any case, their mere transfer implies some form of tile Crescent at that time were naturally present on the
anthropological control, paralleling a claim by Rosen- island . This excludes a local invention of farming .
58
57
berg et al , controversial at the time. The conclusion is rather straightforward: it is because
52
The degree of this control certainly increased as the they possessed a reliable form of agriculture that com-
53
population grew . Imported emmer wheat is present at munities decided to settle on an island deprived of
Klimonas. The domestic or wild status is unclear but abundant natural resources. It is therefore possible to
given the amount of chaff and the traces of cereal pro- hypothesize that the presence of arable land may have
cessing (glossed sickle blades, querns), it must have been one of the main forces attracting them.
been cultivated along with barley. This is significant, Cypro-PPnB
as the first known traces of pre-domestic plant culti- The Cypro-ppNA sites were definitely abandoned
vation in southwest Asia (9500 BCE, Jerf el Ahmar) by the middle of the 9th millennium BCE, and the
54
predate Klimonas by only a few centuries . According economic model that storms the island at that time
to specialists, the status of Cypro-ppNA communities does not seem to be intrinsically local. The experi-
differs between “foragers” and “established villag- enced mainland farmers, who now composed a stable
55
ers” / “hunter-cultivators” . unit of production with both cultivation and herding,
56
It is significant that, apart from a few swine and bar- could settle permanently on the island, and did so on
ley, none of the resources pre-domesticated in the Fer- new sites.
55 MANNING vd. 2010: 704. 52 ROSENBERG et al 1998.
56 VIGNE vd. 2012: 8445; 2017. 53 MANNING et al. 2010: 698; VIGNE vd. 2011a: 3, 11; 2012: 8446-7,
57 PELTENBURG vd. 2000: 850. 2009: 1-3; SIMMONS 2009: 4; MCCARTNEY et al. 2007: 36.
58 KNAPP 2002: 81; SIMMONS 2000: 11; LE BRUN 1989: 161. 54 WILLCOX - STORDEUR 2012.
59 Shillourokambos’daki bitki kalıntıları kötü tafonomik koşullar nedeniyle 55 MANNING et al. 2010: 704.
net bir tanımlama yapılmasına izin vermemektedir, analiz yapı malzemel- 56 VIGNE et al. 2012: 8445; 2017.
erinde kalan izler üzerinde yapılmıştır (Willcox 2011: 570). 57 PELTENBURG et al. 2000: 850.
60 PELTENBURG 2001: 42-6, 57; SIMMONS 2009: 4. 58
61 WILLCOX 2011: 569. KNAPP 2002: 81; SIMMONS 2000: 11; LE BRUN 1989: 161.
62 GUILAINE 2003: 96; WILLCOX 2003: 235; 2011: 573.
63 SAVARD et al. 2006; MCCARTNEY - PELTENBURG 2000: 10.
64 Davis (2003: 260) geyiğin “parklarda çevrili tutulmasının kolay
olduğunu” düşünse de, bu türün davranış özelliklerinin genellikle
evcilleştirmeye uygun olmadığı düşünülmektedir ve Neolitik dönemde
hiç bir yerde bilinmemektedir (Croft 2005: 356). Kıbrıs’ta demografik
profiili “erişkinlerin tercihli itlafı” ile tutarlılık göstermektedir (Vigne &
Buitenhuis 1999: 51-3), bu da yaban ortamda popülasyonun çoğalmasına
yönelik bir endişeyi gösterir. Evcilleştirilen bazı hayvanlar da hayvanlar
arasında kolayca yayılabilecek hastalık (epizooty) durumunda bir rezerv
oluşturmak amacıyla doğaya salınmış olabilir (Ducos 2000).
78