Page 59 - TINA Dergi Sayi 09
P. 59
TINA
Maritime Archaeology Periodical
Daha küçük balık sürülerini (hamsi, turna, barlam) Franchthi Mağarası’nda bulunan diğer fauna kayıtlarıy-
veya mürekkep balığı ve yengeç avlayıp yerler. Bu tür- la karşılaştıran rose, mavi yüzgeçli orkinos balığının
lerle Akdeniz tipi beslenme biçimi üzerine kısa bir süre Franchthi avcı toplayıcıları için kesinlikle temel besin
önce yapılmış olan bir çalışma, yavru mavi yüzgeçlilerin kaynağı olmadığını açıkça ortaya koymuştur. Mağarada
temel olarak zooplankton ve küçük pelajik kıyı balıkla- yaşamış olan insan topluluğu alageyik gibi karasal me-
rını, küçük yetişkinlerin orta büyüklükteki pelajik balık- melileri avlamış, tahıl ve meyveler gibi yabani bitkileri
ları, karidesleri ve sefalopodları, erişkinlerin ise temel toplamış ve geri kalan yiyecek gereksinimini sağlamak
olarak sefalopodları ve daha büyük balıkları avlayarak için yıl boyunca Ege sularında kalan balıkları avlamayı
beslendiği konusunda bulgular sağlamıştır . sürdürmüştür. rose’un da belirttiği gibi, sadece mev-
18
Sonuç olarak, göç halindeki mavi yüzgeçli orkinosun simlik olarak yapılabilen orkinos avcılığı beslenmeye
derin suları tercih ettiği doğrudur, ancak bu tür yumur- destek niteliğinde olmaktan ileri geçmiş olamazdı .
25
talarını bırakıncaya kadar sürekli beslendiğinden, sık sık Benzer şekilde, tarih öncesine ait kayıtlarda derin su-
küçük balık sürülerini izlerler ve bunların yakalanabile- lardaki türlerin çok sınırlı sayıda avlandığını gösteren
cekleri kıyılara yaklaşırlar . Göçmen balıklara pop-up çok sayıda negatif bulgu vardır. Her ikisi de derin deniz
19
etiketlerin takıldığı yeni bir çalışmada mavi yüzgeçlinin türleri olan kılıç balığı ve yunus Ege’deki tarih öncesi
zamanının büyük bir bölümünü 0-100 m derinliklerde yerleşmelerinde bulunan balık kalıntıları içinde nadiren
yüzerek geçirdiği ve sık sık anakaraya ve Ege adaları- yer almıştır . Birkaç yerde ETÇ kültür tabakalarında
26
na yakın olan üretken sığ sulara yaklaştığı gösterilmiş- saptanan köpek balığı ve vatoz kalıntıları büyük bir
tir . İspanya’dan İstanbul Boğazı’na kadar olan bölgede olasılıkla kıyıdan açıkta avlanmanın göstergeleridir ,
20
27
küçük balıkların peşinde kıyıya yakın yüzen orkinosun ancak bunlar sahilden de toplanmış olabilirler çünkü
paragat, mızrak, ağ veya ”tonnare“ (ton balığı ağı) ve köpek balığı/vatoz omurların estetik değeri vardır ve
dalyan olarak bilinen sabit tuzaklarla yakalanabileceğini günümüzde de süs eşyası yapımında kullanılmaktadır.
gösteren tarihi kayıtlar vardır . Kıyıya yakın yukarı doğ- Powell Saliagos’da bulunan balina omur kalıntılarının
21
ru akıntının bulunduğu bölgeler de orkinos için potansi- olsa olsa karaya vurmuş bireylere ait olabileceğini öne
yel avlama ve avlanma alanlarıdır . Bu nedenle orkinos sürmektedir .
22
28
balığı avlamak için kıyıdan uzakta veya açık denizde Bununla birlikte, Ege’de derin deniz türlerinin bol
balıkçılık yapma zorunluluğu yoktur. Marzano’nun vur- olduğu alanlar vardır. Bu durum özellikle sahile yakın
gulamış olduğu gibi, roma Dönemi’nde Atlantik’te açık yerler ile göçmen balıklar için dar boğaz etkisinin oluş-
deniz balıkçılığına ilişkin kayıtlar bulunmakla birlikte, tuğu adaların yanısıra hem Teselya bölgesinden gelen
Akdeniz’de açık deniz balıkçılığı 20. yüzyıla gelinceye tatlısu girişinin hem de Çanakkale Boğazı’nın uygun
kadar nadir rastlanan bir etkinlikti . Ancak 2. Dünya koşullar yarattığı Ege havzasının kuzey bölümü için
23
Savaşı’ndan sonra, özellikle devletlerin karasularında geçerlidir . Bu tip uygun koşullarda saptanan derin su
29
avlanmaktan kaçınmak için, modern anlamda sonar ve türlerinin varlığı ille de açık deniz balıkçılığı yapıldığı
radar teknolojileri kullanılarak açık denizde balık sürü- anlamına gelmemektedir. Biga Yarımadası’nda Midilli
leri takip edilmeye ve avlanmaya başlanmıştır. Adası’nın kuzey kıyılarının tam karşısında görüştüğü-
Mevsimsel mavi yüzgeçli orkinosun tarih öncesi in- müz bir balıkçı hem mavi yüzgeçli orkinos hem de kılıç
san topluluklarının kalori gereksinimlerinin büyük bir balığının çoğunlukla kıyıdan en çok 1 deniz mili uzak-
bölümünü sağladığını varsaymak da aldatıcıdır. Fran- lıkta yakalandığını ve nadiren daha yakın mesafede ya-
chthi’de bulunan balık kalıntıları üzerinde çalışan Mark kalanabildiğini belirtmiştir. Örneğin, MÖ 6-5. binyıllar-
rose mavi yüzgeçli orkinos kalıntılarının birkaç yüzyıla da İstanbul Boğazı civarında Yenikapı ve Fikirtepe’deki
yayılan kültür toprağından toplandığını ve birey sayısı- Neolitik yerleşim yerlerinde yunuslar yaygın bir şekilde
nın çok fazla olmadığını belirtmiştir . Balık kalıntılarını kaydedilmiştir (Şekil 6; Çakırlar 2013).
24
18 SArA - SArA 2007.
19 PICKArD - BONSALL 2004; rOSE 1995; WEBB 1999.
20 METrIO et al. 2004.
21 ADDIS at al. 2009, 175-176; DEVECİYAN 2006; ErTAN 2010, 111-113; MArZANO 2013, 15; TrAKADAS 2008.
22 PICKArD- BONSALL 2004; rOSE 1995.
23 MArZANO 2013, 15.
24 rOSE 1995, 23.
25 rOSE 1995, 24.
26 POWELL 1996, 59; rOSE 1994, 443-449; TrANTALIDOU 2011; VON DEN DrIESCH 1999.
27 POWELL 1996, 55; THEODOrOPOULOU 2011.
28 POWELL 1996, 59.
29 POWELL 1996, 11-15; UErPMANN-VANNEEr 2000, 148; ayrıca bkz. COLL et al. 2010.
57