Page 24 - TINA Dergi Sayi 09
P. 24
TINA
Denizcilik Arkeolojisi Dergisi
fig. 15: Tatlısu- Çiftlikdüzü kazılarında
bulunan pikrolit ‘gemi’ betimlemesi, Kıb-
rıs. (Fotoğraf: İsmail Gökçe, Tatlısu Kazı
ve Araştırma Projesi Arşivi).
fig. 15: A “boat” depiction in picrolite un-
covered during the Tatlısu- Çiftlikdüzü ex-
cavations, Cyprus. (Photo by İsmail Gökçe,
Photographic Archive of the Excavation
and Survey Project in Tatlısu).
Kıbrıs’ta, tanımlı deniz aracı betimleri Erken Tunç temler ile ağaç dallarını bükme ve bağlama yöntemi
Çağı’nda görülmeye başlamış olsa da, Erken Neolitik ile hazırlanmış bir iskeletin üzerine deri geçirilmiş
Dönem’de olası minyatür basit küçük tekne replika- olması muhtemeldir. Tüm bu deliller ışığında, kü-
larından bahsedebilmek mümkündür. Shillourokam- rekle çalışan, deri gibi su geçirmez bir malzemeyle
bos ve Tatlısu-Çiftlikdüzü’nden bilinen, pikrolitten kaplı, iskeleti hasır veya ağaç dallarından yapılmış
40
(sabun taşı) yapılmış, genellikle 3 cm’den küçük, içi küçük yuvarlak/oval teknelerin, en erken deniz yol-
oyuk, dışı eşit aralıklarla yatay ve dikey kazımalarla culuklarında kullanılmış olabileceği önerilebilir. Pik-
taranmış buluntular (Fig.15, 16), ilk olarak Guilaine rolit taşının renginin turquaz/açık mavi olmasıda bu
41
tarafından minyatür tekne betimleri olarak yorumlan- taşın deniz ile aynı renkleri anımsatmasından dolayı
mıştır. Bunların, olasılıkla deri kaplı deniz araçları- betimlemelerin yapımına seçilmiş olma ihtimalini
nın betimleri olma ihtimali üzerinde durmak, Erken düşündürmektedir. Yakın Doğu’da ‘quaffa’, Avru-
Neolitik Dönem’de kullanılan olası deniz taşıtlarını pa’daki örneklerinde ise ‘coracle’ diye isimlendiri-
anlamaya başlamak adına yararlı olacaktır. len bu tip deniz araçları, günümüzde dünyanın farklı
Casson ’un da dediği gibi, su taşımacılığındaki en yerlerinde halen kullanılmaktadır (Fig. 17). Bu tip su
42
önemli adım yolcu ve yükleri hem suyun üzerinde araçları belkide dünyanın en uzun süreli kullanılan
hem de kuru tutabilmeyi başaran kayıkların inşası- araçlarından birisi olma özelliğine sahiptir. Tatlısu,
dır. Doğal çevrede bulunan, kullanılabilir durumda- Shillourokambos ve Kritou Marottou- Ayis Yorkis
ki malzemeye ve mevcut teknolojiye dair arkeolojik gibi yüzey araştırmalarda ele geçen bu pikrolitle-
45
veriler, deri ve dal bağlama tekniğinin, Kıbrıs’ın ilk rin deniz taşıtı betimleri olduklarını varsayar isek, en
yerleşik topluluklarınca birçok amaçla kullanıldığını eski ikonografik deniz taşıtı betimlemelerinin, bu ilk
göstermektedir. Bu tip organik malzemenin günü- deniz aşırı toplumlardan geldiğine de işaret edebili-
müze kadar ulaşması ancak olağanüstü koşullarda riz. Bu tip deniz araçlarının en erken belgesini sepet
43
mümkün olabilmektedir. Tatlısu-Çiftlikdüzü ve Shil- kayık olarak Assurlular tarafından MÖ 7. ve 8. yy.
lourokambos’ta yapıların inşasında kullanılan dal da kullanıldığını British Museum’daki Sennaherib
örgü/ wattle and daub tekniği bu durumun gösterge- sarayından alınmış bir kabartmada görebilmekteyiz.
lerinden biriyken, geyik, keçi, koyun gibi hayvanların Ayrıca tarihçi Herodot’un MÖ 450 civarina tarihle-
derileri de örneğin Tatlısu-Çiflikdüzü’nde çokça bu- nen Herodot Tarihi’nde yer alan, Ermenistan ve Babil
lunmuş kazıyıcılar , kemik deliciler ve iğneler gibi arasındaki ticarete ve bu yolculukta kullanılan qu-
44
deri işçiliğinde kullanılan aletlerle tanımlanabilir. Bu affa’ya dair ilginç bir yazısı vardır. Bu noktada söz
bağlamda, deniz taşıtlarının iskeletinin de, özellikle konusu alıntının enteresan olduğu kadar prehistorik
mimaride kullanılan dal örgü tekniğine benzer yön- dönemlere uyarlanabilir olduğu kanısındayız:
40 Kaynağı Kıbrıs Trodos dağlarında bulunan, genellikle turquaz veya açık mavi renkte ve işlenmeye uygun sertlikte bir taştır. Kıbrıs
Kalkolitik Dönem de kullanımı yaygın olarak figürin yapımında görülmektedir.
41 GUILAINE 2011;1205.
42 CASSON, 2002, 3.
43 Buz (donma) veya su altında kalma gibi ortamlarda.
44 Tatlısu obsidyen ve çakmaktaşı endüstrisi, 2017 yılından itibaren Dr. Nurcan Kayacan tarafından çalışılmaktadır.
45 RUpp 1987, 33, Fig. 2.5.
22